Kendi karanlığında koşan ülke Çin

18 Haziran 2021

...

Çin kaynaklı online alışveriş sitelerinden alışveriş yapmak aptallık mı?

Çin, dünyaya yayılmak için üreticilerine ve satıcılarına büyük maddi ve teknolojik destek veriyor. Keza Çinliler tüm dünyada satılabilecek ne varsa online ticarete girmeden önce uzun süre önce hak hukuk, patent hakları gözetmeksizin neredeyse her şeyi kopyaladı ve Çinden alınan bir ürün gerçekten ucuz ve nerdeyse orjinali kadar kaliteli. Oysaki Bundan 10 sene önce Çin malı denildiğinde insanlar burun kıvırıyordu. İnsanlara göre Çin malı eşittir kalitesizlikti.

Çin devleti paraya kıyıp Amerika ve Avrupadaki tüm son teknoloji makineleri ve  cihazları satın aldı. Hatta Ukrayna'dan diskotek yapacağız diye tüm dünyayı kandırarak hurda bir uçak gemisi bile satın aldı. Tamir ettikten sonra donanmasına kattı. (Bknz: Liaoning)

Tüm dünyada insanlar ne satın alıyorsa ve bu satın aldıkları hangi ham maddelerden üretiliyorsa Çin devleti kısa sürede büyük bir BigData hazırladı. Ancak herşeyin bir de bedeli vardı. Para.! Parayı nereden bulacaklardı? Elbette kapitalist sistemlerin alım gücünü zayıflattığı, fakirleştirdiği batılı normal insanlardan bu parayı toplayacaklardı. Öyle de yaptılar.

Çin limanlarından çıkan tüm ürünlere nakliye desteği, vergi indirimi yanında internette de reklam ve teknoloji desteğini yanına alan Çinli tüccarlar gelişimlerini tamamlayıp önce dünya devleri Amazon ve E-bay'in Avrupa sayfalarında yavaş yavaş boy göstermeye başladılar.

Uzun bir süre online ticarette alıcılar, Çinli satıcılar ile büyük sorunlar yaşadı. Çünkü Çin devleti maddi olarak desteği vermişti ama Çinlilerde ahlak yoksunluğu had safhadaydı. Batılı insanların kanlarını emseler kendilerine hak görüyorlardı. (Komünist sistemlerde halkın yokluktan ve imkansızlıklardan dolayı yozlaşma ve ahlaksızlaşma paradoksu)

Batıya gelen kargo paketlerinde sahte ürünler, asla çalışmayan cihazlar, alınan ürün yerine konulan başka maddeler vs. hatırı sayılır bir sayıdaydı. Hatta kendilerinden toptan mal alıp bu portallarda satan, sayelerinde ekmek yedikleri batılı tüccarları takip ederek, açtıkları başka bir hesaptan, toptan ürün verdikleri tüccarların sattığı fiyatın onda birine ürünü Amazon'a E-bay'e koyarak kendi müşterisine rakip olanı mı ararsınız. Hepsi fazlasıyla mevcuttu.

...

Amazon ve E-bay kısa süre içerisinde durumu kontrol altına alarak Çinli satıcıları sert ve net kurallara tabi tuttular. Bu kaleleri kolaylıkla ele geçiremeyeceğini düşünen Çinliler önce Alibabayı ardından da Ali express'i kurdular. Böylelikle batılı ülkelerin alıcıyı koruyan keskin ve net kurallarından kurtulup kendi internet sitelerinde istedikleri gibi at oynatacaklardı.

Bu çinli alışveriş sitelerinden alışveriş yapacak batılı alıcılar için Çin devleti gene devreye girerek, satıcılara destek vermeye başladı. Devlet satıcılar için konteynır gemilerinin masraflarını karşılıyordu ve içerde de vergi indirimleri yapıyordu.

Ucuz iş gücü, hammadde ve devlet desteğini arkasına alan çinli üretici ve satıcılar, kudurmuş itler gibi her yöne saldırmaya başladı. Üreticilere ve satıcılara para resmen akıyordu. Online ticarette her türlü ahlaksızlığı ve sahtekarlığı bizzat devletin desteği ile yapmaya başladılar. Hatta sahtekarlığı -günümüzde dahi- o kadar abarttılar ki, örneğin Alibaba'da bir üreticinin profil sayfasına girdiğinde içinden tırlar, iş makineleri geçen dev fabrika fotoğrafları gören bir alıcı, kalkıp Çin'e o adrese makine yada mal almaya gittiğinde, çoklukla 5-6 m2 den ibaret merdiven altı bir yerle karşılaşabiliyor. Hal böyleyken üşenip gitmeyen siparişini online veren alıcıların durumunu da siz düşünün artık.

Yaşam mottoları sahtekarlık olan çinliler Alibaba'da istedikleri performansı ahlaksızlıklarından sıyrılamadıkları için bir türlü yakalayamıyorlardı. Bu dönemde Aliexpress devreye girdi. Asıl para parekende alıcılarındaydı. Yani normal iş adamı, esnaf olmayan sabit gelirli sıradan insanlardaydı. Batıdan alışverişi kolaylaştırmak için dünya çapında ünlü para transfer şirketleri ile anlaşma yoluna gittiler, ancak bu da tam bir hüsranla sonuçlandı Paypal, Stripe, skrill vs. gibi şirketler Çinliler ile anlaşmayı reddetti.

Yerde bile buldukları her şeyin başına sonuna Ali kelimesi koyan çinliler, AliPay diye bir kopya ödeme geçidi yaptılar, ama o da aynı bizim Türkiye'deki PayTr, iPara vs. gibi kendin çal kendin oyna muhabbetinde kaldı.

Konusu açılmışken PayPal'i atlamadan olmaz. Paypal bir zamanlar Türkiye'de kalmak için ne yazık ki resmen tırnaklarını duvara geçirdi. Paypal'in Türkiye'deki mücadelesine bizzat şahidiz. 2016 haziranında faaliyetine son veren bu güzide şirket, giderken Türkiye'deki online ticaretin dışa açılma umutlarını da yanında götürdü. Bu şirketi ve diğer benzer global şirketleri Türkiye'den çıkaran zihniyet 15 Temmuz darbe girişimini de organize eden topluluktur ve bu konu bir an önce araştırılmalıdır.

Tekrar Çin konusuna dönecek olursak, Çin devleti Hainan adasında bulunan gizli tesislerinde dünya ekonomisini ele geçirmek için 24 saat aralıksız çalışıyor. Bu adada yok yok. Mühendisler, Profesörler, yazılım uzmanları, askeri teknoloji uzmanları, kripto para yapılanmaları, network,hack ağları vs. aklınıza ne gelirse hepsi bu gizemli eyalet adada. Her birinin elinde fotoğraf makinesi olan turist çinliler dünyanın en uç köşesine kadar dağılmış ve her saniye deklanşöre basarak topladıkları verileri, bilgileri kendi ülkelerine akıtıyorlar. Yetmiyor, dünyanın her noktasında koloniler kuruyor ve bulundukları noktadan itibaren bir virüs gibi, kanser hücreleri gibi yayılıyorlar.

Ekonomilerini idare edemeyen hükümetler, Çin'den gelen sıcak para karşılığında, bu oluşuma göz yumuyorlar. Sıcak koltuklarından bir türlü kalkmak istemeyen dinozor bürokratlar bu işgale bile bile yol veriyorlar.

...

Çin, ekonomisi güçsüz ve dışa bağımlı ülkeleri sahip olduğu büyük maddi yaptırım gücü ile bir bir sindiriyor. Bir zamanlar yaşanan Devrim otomobillerinin hüzünlü hikayesi ne kadar ibretlik ve acı. Şu anda o hikayenin daha büyüğü içindeyiz.

''Senin üretmene gerek yok! Ben sana daha ucuza, hazırını zaten veriyorum''.

Bu gün hemen Aliexpress internet sitesine yada benzer bir Çinli alışveriş sitesine girip parekende bir kaç ürün almaya kalktığınızda örnek, 45 TL fiyatlı bir ürünün Türkiye'ye gönderim bedeli yaklaşık 165 TL. Eğer herhangi bir Avrupa ülkesinde otursaydınız Avrupa ve Amerika'ya ürün gönderim bedeli 0 (sıfır) olacaktır. Ne kadar ilginç bir durum değil mi? Çin ile Amerika arası 11.640 km, Avrupa kapısı ile Çin arasındaki mesafe 6.772 km, Türkiye kapısı Artvin ile Çin arası ise sadece 1015 km. Bir nakliye gemisi, treni, uçağı yada kamyonu Çinden çıkıp batıya doğru bizden çok daha uzaklara yük taşırken nasıl oluyor da Türkiye'ye nakliye ürün fiyatına oranla astronomik bir rakamken, dünyanın öbür ucuna bedava gidiyor?

Bu noktada hemen ''Milleti aldatmayın kardeşim, adamların o ülkelerde depoları var ordan gönderiyorlar'' diye eleştirenler, çok bilmiş sivriler olacaktır. Ama bu arkadaşların hemen bu internet sitelerine girerek ürün çıkış noktasını Çin diye işaretleyerek anlattığımızı bizzat denemelerini tavsiye ederiz.

Pekala bu mantıksızlığın sebebi ne olabilir? Yoksa Çinliler bize mal satmak istemiyorlar mı? Bizden almayın nerden alırsanız alın mı demek istiyorlar?

Aynen öyle yapıyorlar. Sizden, yani vatandaştan gelecek 3 kuruşa ihtiyaçları yok. Çünkü Çin Türkiye'deki işgalini tamamladı ve hortumu yukarıdan bağladı. Müjde!.. ülkemiz Çin'e gebe.

Bu çok kötü bir şey mi? Bardağın dolu tarafına bakarsanız, Hayır!.. Böyle bir ekonomik yoksunluk, normal ülkelerin ekonomisinde üretim hırsı doğurur. Eğer ihtiyacın olan bir şeyi bulamıyorsan, o şeyi kendin yapmak zorunda kalırsın. Ama iş bize gelince bu istatistik maalesef tersine işliyor. Bunun sebebi de üretim sahalarının açılmaması, iş gücünün üretime teşvik edilmeyip, sürekli yardımlarla tembelliğe rahatlığa beleşe alıştırılmasıdır.

Yedi sülalenize yetecek kadar birikiminiz, çekmecede vizeleri tam pasaportunuz, Almanya'da dayı oğlunuz, Malta adasında okuldan arkadaşınız yoksa ve kısa zamanda bu imkanlara kavuşma ümidiniz bulunmuyorsa, sıradan bir vatandaş olarak pek de yapacağınız bir şey yok. Bu yüzden bir vatandaş olarak elinizdeki tek kozu zamanı geldiğinde doğru oynamalısınız.

Çin devletinin bu politikalarını gören ve her alanda yavaş yavaş köşeye sıkıştıran batılı ülkeler, kısa zamanda Çini de sömürmenin ve bitirmenin bir yolunu bulacak. Hakimiyet doğru tarafa geçtiğinde, siz olmasanız bile çocuklarınız yada torunlarınız, hala umudunu Çin'den gelecek ürüne yada hammaddeye bağlamış durumda ise, artık onlar için gelecekleri adına yapacakları hiç bir şeyleri kalmamış olacak. Çünkü bu, ülkede kalacaklar için sahnelenen son ekonomik Tango.

Facebookta Paylaş Tweetle