2023'e girerken silah ruhsat harçları ve silah sahiplerinin mağduriyeti.

01 Kasım 2022

silah ruhsat

2023 yılına girerken, silah sahipleri ve yeni bir silah edinmek isteyen insanlar, silah ruhsatları harç bedellerinin yüksekliği karşısında kara kara düşünüyor.

İç piyasaya tabanca ve tüfek üreten silah üreticilerimizin her yıl kâr oranları eriyor. Henüz emekleme aşamasında olan silah sanayimiz ise silahlı kuvvetlerin mevcut ihtiyaçlarını karşılayarak ayakta durmaya çalışıyor. Dünya çapında tanınmış bir silah markamız ise henüz yok. 2017'de yerli silah firmamız CANİKARMS, TP9SFx modeli ile ICA (Industry Choice Awards Evaluations) tarafından her yıl atıcılık alanında, çeşitli kategorilerde düzenlenen yarışmada, tabancalar kategorisi altında yılın en iyi tabancası ödülünü aldı.

Bu başarı hepimizi, oldukça heyecanlandırdı. Yılın en iyi tabancası ödülünden sonra Canik tabancalar yurtdışından epey ilgi gördü. Ancak yurtiçinde de epey ses getirmesine rağmen istenen satış rakamları yakalanamadı. 2019'da da gelen ikinci ödülden sonra da tabanca satışları için beklenen iç talep yine sağlanamadı. Birbirinin kopyası gibi duran, çok özenilmemiş işçilik ve malzeme ile üretilmiş, her hangi bir yenilik içermeyen, ithal markaların getirdiği geliştirme ve yenilikleri çok geriden takip eden yerli silah (tabanca) modelleri ve silah ruhsat harçlarının yüksekliği yüzünden, insanlarımızın ilgisi bir türlü yerli sektöre doğru yönelmiyor.

Hatayı nerede yapıyoruz? İzlenmesi gereken yol nasıl olmalı?

Yukarıda değindiğimiz sitemkar eleştirinin muhatapları elbette tek başına silah üreticilerimiz değildir. Devletin de elini taşın altına sokması gerekiyor. Hiç bir ülkede silah sanayi tek başına, devlet desteği olmadan gelişemez ve sürekliliğini koruyamaz. Silahlı kuvvetlerin ihtiyaçları doğrultusunda üretim yapan silah sanayimiz, maalesef yanlış devlet politikaları sebebiyle iç piyasadaki dev bir pazar payını, ithal silah markalarına, yabancı firmalara ve illegal silah ticareti yapan kanunsuzlara kaptırıyorlar.

Türk Milleti var oluşundan beridir silahlarla iç içedir. Dünya üzerinde bu kadar silahlar ile haşır neşir olan bir millet yoktur. Buna rağmen Türk kelimesi ile özdeşleşen tüm dünyaca bilinen hiç bir silah markamızın olmayışı manidardır. Silah markası derken Browning, Walther, Sig Sauer, Glock, Kalaşnikof (Kalashnikov), CZ vs.vs. gibi dünyaca ünlü markalardan bahsediyoruz.

Peş peşe güzide silah ve mühimmat fabrikaları açılan Türkiye'mizde hala merdiven altı illegal-el yapımı silahlar ile yasa dışı yollarla ülkeye giren kaçak silahlar cirit atıyor. Ağırlıkla Karadeniz bölgesi olmak üzere batı bölgelerinde de bazı illerde halk tabakasındaki, insanların belinde, evinde neredeyse en az bir ruhsatsız silah bulunuyor. Silahalsat.com'u açtığımız 2004 yılı çok öncesinden günümüze kadar geçen süre boyunca değişen tek şey, merdiven altı silah imalathanelerinin sayısının epeyce azalması oldu. Ancak ortaya çıkan boşluğu, Suriye, Irak, Gürcistan gibi ülkelerden ülkeye gizlice sokulan yasa dışı silahlar doldurdu.

İç piyasada, halk içinde bu kadar büyük bir silah talebi mevcutken onlarca senedir hiç bir devlet yetkilisi yada kurumu bu talebi, devletin ve halkın menfaati yönüne çevirecek her hangi bir çalışma yapmadı.

Oysaki ekonomi dengesi çoğu zaman basit kurallar üzerinde işler. Bir yerde ne kadar talep varsa, o kadar da arz olmalıdır. Halkın satın alacağı silahlar üzerinde, yeterli ön AR-GE çalışması yapmadan, ruhsatlı silah satışı önündeki en büyük engellerden biri olan ruhsatsız silah taşıma ve bulundurma üzerine katı ve net kanunlar koyup, bu kanunları istisnasız uygulamadan, silah sattığınız vatandaşa ceza verir gibi ruhsat harçlarını astronomik rakamlara çıkarıp, silah fabrikası kurmak, kendin çalıp kendin oynamak gibidir. Bu şekilde yerli silah fiyatlarını ne kadar düşük de tutsanız silah satamaz, ancak iç piyasayı şişirirsiniz.

An itibariyle taşıma ruhsat harcının 10.359 TL, bulundurma silah ruhsat harcının 3.315 TL olduğu bir sistemde, üretilen tabancaları zararına da satsanız, kimse satın almak istemez.

Silah sanayicilerimiz her ne kadar da silahlı kuvvetlerin ihtiyaçları doğrultusunda yaptıkları üretimlerle ayakta durmaya çalışsalar da, devlet olarak yukarıda da tekrarladığımız gibi taşın altına elini koymalı. Öncelikle, İçişleri Bakanlığı nezdinde yurt içinde ruhsatsız silahlar ile ilgili caydırıcı, önleyici, bertaraf edici sürekli çalışmalar yapılmalı. Aynı zamanda her yıl ruhsat harçlarını belirleyen Maliye Bakanlığı, ruhsat harçlarını çok cüzi rakamlara çekmelidir. Eş zamanlı olarak MKEK tarafından satışı yapılan yerli ve ithal silahların fiyatları en az 4-5 kat olacak şekilde artırılmalıdır.

Bu planlamada avcılık ve atıcılıkta kullanılan silahlara, antika silahlara özel düzenlemeler de yapılmalıdır.

Yukarıda genel hatları ile yazdığımız düzenlemeler ve yol planı ile amaçlanan hedefler şunlardır;

 

  • Kanunların istisnasız ve kesintisiz uygulanması ile halk arasındaki ruhsatsız silahlara olan talebi bitirme noktasına getirip, 5 yıllık ruhsat harcını da çok düşük bir miktara indirerek, halkı ruhsatlı silah almaya yönlendirmek ve teşvik etmek. 
  • MKEK kurumunda halka satılan silahların fiyatındaki artışla beraber üretici firmaların kârını yükselterek, silah sanayine manevi destekle birlikte AR-GE çalışmaları için maddi kaynak ve teşvik sağlamak. 
  • Maddi olarak kazancı yükselen silah sanayinden alınan vergi gelirlerinin artması, ruhsatsız silahların yerini alacak ruhsatlı silahların çoğalması ile halktan alınan harç gelirlerinin -sürümden kazanmak yöntemi ile- artması. 
  • Ateşli silahlarla işlenecek suçların yüksek oranda azalması. İllegal silah satışından gelir elde eden suç örgütlerini ve kişileri önlemek.
  • MKEK bayilerinin ve silah tamirhanelerinin daha faal çalışarak ekonomiye olan katkılarının artırılması.

Bu makalede konuyla ilgili aklımıza gelenleri genel hatlarıyla yazmaya çalıştık. Ancak bu sektörün içinde yada dışında herkesten gelebilecek farklı fikirleri ve önerileri de duymak isteriz. Dileğimiz silah sanayimiz olabildiğince kazansın ve gelişsin. Global pazara açılmanın tek yolu, öncelikle iç piyasada yer etmektir. İç piyasalar her büyük marka için öncelikle bir laboratuvar ve tecrübe alanı olmuştur. Her büyük marka önce kendini, en yakın çevresinden başlayarak, yoğrula yoğrula ispat etmiş ve öyle büyümüştür.

Bu makale aynı zamanda silah sanayicilerimize de bir çağrıdır. Sektörün tüm tozunu yutanlar birleşip, ortak bir yol planı ile devlet ile ancak mutabakata varabilir. Biz, her zamanki gibi ışığı yakıp, mütevazı olarak yol göstermekten başka bir şey yapmıyoruz.

Saygı ve sevgilerimizle. Silahalsat.com